70’lik aksiyon yıldızı Liam Neeson yine formunda. Ama bu kez Leslie Nielsen’ın halefi olarak ve komedi tarzında…
Müjde Işıl – Leslie Nielsen, ciddi yüz ifadesinin dramatik roller için değil, komediye uygun olduğuna kanaat getirip komedi yıldızı olduğunda 50’lerindeydi. Dramatik rollerle sinemaya başlayan ve “Schindler’in Listesi” ile Oscar adaylığı kazanan Liam Neeson da aksiyona yönelmeye başladığında ‘50’lerindeydi. Bu ikiliyi nesiller sonra bir araya getiren ise “The Naked Gun/Çıplak Silah” oldu. Neeson filmde, Leslie Nielsen’ın meşhur karakteri Frank Drebin’in oğlunu canlandırırken komedi türünde de başarılı olduğunu ispatlıyor.
Akiva Schaffer’ın yönetip Dan Gregor ve Doug Mand’le senaryosunu yazdığı 2025 model “Çıplak Silah” hem bir yeniden çevrim hem de ZAZ ekibinin klasiklerinden olan serinin devam filmi niteliğinde. Kahramanımız Frank Drebin, biraz Müfettiş Clouseau’vari bir polis. Sakar, yanlış anlamalara açık, aptalca hatalar yapmakta üzerine yok ama bir şekilde suçluları alt etmeyi başarıyor. Yeni film de bu çizgiyi devam ettiriyor. Hikâyenin ortasına yine bir aşk hikâyesi koyuyor, ilk filmdeki bazı sahneleri aynen tekrar ediyor, zihin yönlendirme planını güncellese de yine bunu kullanıyor.
Musk’a gönderme
Filmin hemen başındaki çocuklu sahne, orijinal filmi geride bırakacak kadar iddialı. Frank ile Beth’in tatil bölümü ise orijinale göre çok daha hınzırca ama Frank ile Jane’in “Müfreze” izledikten sonra herkes darmaduman olmuşken kahkahalarla salondan çıkışları kadar zekice değil. Film genelde mizah konusunda orijinal yapımın absürt tarzını devam ettiriyor. Bazen vites arttırıyor (bel altı espriler gibi) bazen de benzer esprileri tekrar ediyor ya da değişik versiyonunu kullanıyor. Finaline kadar ilk filmle kurduğu bağ tıkır tıkır işliyor ama daha farklı olayım derken etkili bir sona imza atamıyor. Teknoloji ile kurduğu bağda Elon Musk’a göndermeleri ise gözlerden kaçmıyor.
Filmde sadece Frank Drebin’in değil, George Kennedy’nin canlandırdığı Hocken ve O. J. Simpson’ın canlandırdığı Nordberg’in oğulları da var. Ancak Simpson’ın vakti zamanındaki cinayet davası nedeniyle filmde onun ve oğlunun hikâyesi neredeyse yok gibi. Ekibin bu ayrıntıya dikkat çekmesi de ilgiye değer.
Tuhaflıklar komedisi
Filmin en büyük kozu hiç kuşkusuz Liam Neeson. Aksiyondaki güçlü duruşundan karizmatik sesine kadar filmi tek başına sırtlıyor. Bir yandan Nielsen’ın karakterini kendi tarzıyla güncellerken bir yandan da 15-20 senesini verdiği aksiyon yıldızlığının parodisini yapıyor “Çıplak Silah”ta. Leslie Nielsen’ın ciddi yüz ifadesinin daha sert versiyonuyla ondan başka hangi aktör bu rolün altından kalkabilirdi diye düşündüğünüzde başka bir isim gelmiyor gözünüzün önüne. Karizmatik duruşu ve sesini komedi malzemesine dönüştürebilmesi büyük başarı. 50’sinden sonra aksiyon yıldızı oluşuna şimdi de 70’inde komedi yıldızlığını ekliyor kolayca.
“The Last Showgirl” ile küllerinden yeniden doğan Pamela Anderson da rolüne yakışmış. Priscilla Presley’in kısacık sinema kariyerindeki neredeyse tek performans olan Jane karakterinin yeni versiyonu Beth’e, Anderson başarıyla hayat vermiş. Danny Huston ise her zaman bildiğimiz kötü adam.
Velhasıl “Çıplak Silah” orijinal filmi izleyenlerin de izlememiş olanların da bolca güleceği bir tuhaflıklar komedisi vadediyor. Film, ZAZ ekibinin orijinal fikrine ihanet etmiyor; tam tersine bugün izleseler onların da gülüp memnun kalacağı bir yapım. Nostaljik, aynı zamanda yenilenmiş de. 2025’e damga vuran komedi filmi oldu bile şimdiden.